P

Her ülkenin para biriminin farklı dövizler karşısında belli bir değeri vardır. Bu değerlerin birbirine karşı oranları parite olarak adlandırılır. Başka bir ifadeyle bu kavram; bir para biriminin diğerine karşı oranını ifade eder.

Parite, bir karşılaştırma terimidir. Bu karşılaştırma, ülkenin para biriminin değerini ortaya çıkarır. Söz konusu değer oranının hesaplanmasında özel bir formül kullanılır. Parite, uluslararası borsalarda dikkate alınan bir parametredir. Bu değerler, piyasalarda özel kodlarla gösterilir.

Parite Çeşitleri Nelerdir?

Parite çeşitleri, karşılaştırılan para birimine göre belirlenir. Her çeşidin uluslararası piyasalarda büyük kodları vardır. Dünyanın yedi büyük para biriminin hesaplandığı parametre majör parite olarak adlandırılır. Majör değer, uluslararası para piyasalarında belirleyici bir ölçektir. Söz konusu tanıma dâhil olan para birimleri şunlardır;

Majör olarak değerlendirilen dövizlerle diğer ülkelerin para birimleri arasındaki oran minör parite olarak adlandırılır. Bu ölçüt, küçük ekonomiye sahip ülkeler için geçerlidir. Örneğin,  ABD doları ile Nikaragua kordobası arasındaki karşılaştırma minör değer kapsamında değerlendirilir. Bu değer, söz konusu ülkelerin ekonomik durumlarını belirten bir göstergedir.

Yedi büyük para birimi dışındaki dövizler arasındaki oranlar egzotik parite olarak adlandırılır. Örnek olarak, Polonya zlotu ile Bulgar levası arasındaki oran bu kapsamda değerlendirilir. Egzotik karşılaştırmaların işlem hacmi genellikle düşüktür. Uluslararası piyasalarda en düşük pariteler bu kategori başlığı altında değerlendirilir.

external link icon
ekonomi-ve-para

Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket

Parite Nasıl Hesaplanır?

Parite hesaplama işlemi, iki değer arasındaki oranın bulunmasıyla yapılır. Bu değerler baz ve karşıt döviz olarak tanımlanır. Karşılıklı değeri bulmak için söz konusu parametreler arasında bölme işlemi yapmak gerekir. İşlemin sonucu, para birimleri arasındaki oranı gösterir.

Parite elde etme işlemini bir örnekle açıklamak mümkündür. X para birimi 10 TL ve Y para birimi 20 TL olarak kabul edilirse, karşılıklı değeri bulmak için “Y/X” formülünü uygulamak gerekir. Böyle bir durumda, XY değeri 2 olarak bulunur. Söz konusu hesaplama işleminde borsa hareketleri ve enflasyon gibi etkenler de dikkate alınır.

Pariteyi Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Ekonomik hareketler, karşılıklı değerlenmeyi etkileyen faktörler arasında ilk sıradadır. Ülkelerin para birimleri, siyasi ve iktisadi faktörlere göre değerlenir. Örneğin, yüksek ihracat oranına sahip bir ülkenin para biriminin değer kazanması olasıdır. Böyle bir durumda, söz konusu ülkenin para birimi diğer dövizler karşısında yüksek bir değere sahip olur. Finansal krizler, sosyal ve ekonomik istikrarsızlık durumları para değerini kötü kötü etkileyebilir. Özetlemek gerekirse; bir ülkenin para birimi üzerinde belirleyici olan faktörler karşılıklı değerleri doğal olarak etkiler.

Ülkelerin döviz stokları, pariteyi belirleyen faktörler arasında yer alan başka bir kriterdir. Örnek olarak, Türkiye’ye giren dolar sayısı avroya göre daha kısıtlıdır. Bu durumda, avronun dolar karşısında TL bazında yüksek bir değere sahip sahip olması beklenir. Söz konusu değerlenme oranı, doların avroya göre daha kısıtlı olduğu bir ülkede farklı seviyede olur.

Merkez bankalarının ve büyük finans kurumlarının kararları karşılıklı para değerleri üzerinde belirleyicidir. Açıklamak gerekirse, FED’in faiz artırımı kararları doların değerinin yükselmesini sağlar. Böyle bir durumda, doların paritesi de doğal olarak etkilenir. Ülkelerin yetkili kurumları, döviz giriş-çıkışını sınırlandırma kararı alabilir. Bu tür kararlar, karşılıklı değerler üzerinde belirleyicidir.

Portföy yöneticiliği nedir sorusunu kapsamlı bir biçimde yanıtlayabilmek için yatırım kavramına değinmek faydalı olur. Servet birikimine ilave yapmak ve bu şekilde kazanç sağlamak için yürütülen faaliyetler yatırım olarak tanımlanır. Söz konusu servet ve kazancın oluşturulma biçimi ise portföy olarak adlandırılır. Yatırıma konu olan sermaye piyasası araçları, kıymetli madenler ve diğer varlıklar portföy başlığı altında incelenir.

Yatırım varlıklarının idaresi ve organizasyonu portföy yöneticiliği olarak adlandırılır. Başka bir ifadeyle müşteri portföylerinin gelir elde etmek üzere işletilmesi bu şekilde tanımlanır. Portföy yönetimi temel olarak müşteriyle hizmet veren kuruluş arasında imzalanan bir sözleşmeye dayanır. Bu sözleşmenin koşulları Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenir.

Portföy Yöneticiliği Türleri Nelerdir?

Kişisel yatırımlara dair varlıkların gelir elde etmek amacıyla idaresi bireysel portföy yöneticiliğidir. Yetkili firma bu varlıkları vekil sıfatıyla yönetir. Yatırımlarla ilgili kararlar müşterilerin mali durumuna göre verilir. Risk-getiri tercihleri de portföy oluştururken ve yönetirken dikkate alınan hususlardır. Bireysel portföy yöneticiliği nedir sorusunu yatırımların takip edilmesi ve müşterinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi şeklinde yanıtlamak da mümkündür.

Şirketlere, vakıflara ve kurumlara ait olan yatırımların takibi kolektif portföy yöneticiliği olarak tanımlanır. Kurumsal alanda faaliyet gösteren portföy yöneticisinin görevi, müşterilerin yatırımlarını idare ederek maddi menfaat sağlamaktır. Kolektif portföy yöneticisi hukuki işlemlerin yürütülmesinden ve yatırımlarla ilgili muhasebe hizmetlerinden sorumludur. Bu kapsamda, ortakların varlıklardaki payları da göz önüne alınarak çalışma yürütülür. Maddi faaliyetlerden elde edilen gelir, ortaklar arasındaki sözleşmeye veya hisse payına göre dağıtılır. Söz konusu dağıtımın yapılması da portföy yöneticiliği kapsamındadır.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Portföy Yönetim Şirketi Nedir?

Portföy yöneticisi nedir sorusunu yanıtlarken bu faaliyetin şirket bünyesi altında yapıldığını belirtmek faydalı olur. Bir tanım yapmak gerekirse müşterilerin yatırım varlıklarının takibinden ve gelir-giderlerinden sorumlu olan firmalar, portföy yönetim şirketleri olarak adlandırılır. Söz konusu firmaların kapsamı 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 55.maddesinde tanımlanır.

Portföy yönetim şirketleri; müşterilerin yatırım varlıklarının belirlenmesinden, oluşturulmasından ve bunlardan elde edilen gelirin organize edilmesinden sorumludur. Söz konusu firmalar, sözleşme kapsamında faaliyet gösterir. Bu sözleşme, portföy yöneticilerine müşteri şirketlere vekalet etme hakkı tanır. Firmalar; bu yetki çerçevesinde müşteriler adına incelemeler yapar, yatırım faaliyetlerinde bulunur ve gelir paylaşımı yapar. Portföy yöneticiliği alanında hizmet veren firmalar, anonim şirket olarak faaliyet gösterir.

Portföy Yönetim Şirketi Nasıl Kurulur?

Portföy yöneticiliği hizmeti vermek için bazı yasal yükümlülükler mevcuttur. Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kayıtlı sermaye sistemine tabi olan kişiler portföy yönetim şirketi kurmak için başvuru yapılabilir. Bu firmaların başlangıç sermayesinin en az 2.000.000 TL olması gerekir. 

“Portföy yöneticiliği yetki belgesi nasıl alınır?” sorusu, şirket kuruluş aşamasında sıkça sorulur. Bu kapsamda öncelikle bir kuruluş sözleşmesi hazırlanması gerekir. Söz konusu sözleşme, şirketin kanun hükümlerine ve kurul düzenlemelerine uygun olduğunu ispat eder nitelikte olmalıdır. Şartların taşındığını ispat eden belgeler, Sermaye Piyasası Kurulu’na teslim edilir. Bu süreçte kurul tarafından başka belgeler de istenebilir. Portföy yönetim şirketi kurmak için yapılan başvuru onaylandıktan sonra firma faaliyetleri başlayabilir.

Yatırımcıların karşısına sıklıkla çıkan borsa terimlerinden biri portföydür. Bu kavram, gerçek ya da tüzel kişilerin yatırımlarından kazanç sağlamak amacıyla ellerinde bulundurdukları tüm piyasa araçlarını ifade eder. Portfolyo olarak da adlandırılan terim; nakit paradan altına, hisse senedinden bonoya, tahvilden mevduata kadar pek çok yatırım değerini kapsar. Tüzel veya gerçek kişilerin yatırım yapmak ve kazanç elde etmek için biriktirdikleri bu araçlar, piyasa beklentileri dikkate alınarak hazırlanır. Kısacası portföy nedir sorusunun cevabı; yatırımcıların piyasa beklentileri doğrultusunda tasarruf ettikleri tüm sermaye araçlarını içeren toplam değerdir. 

Portföy Nasıl Yapılır?

Portfolyo hazırlarken öncelikle yatırımcının risk ve kazanç beklentisi göz önüne alınır. Yatırım portfolyosu hazırlama işi belli bir süreç içerisinde ve yetki belgesine sahip aracılar yardımıyla gerçekleştirilir. Yatırımcının sahip olduğu tüm piyasa araçları ve değerler, aracı kurumlar tarafından portföy hâline getirilir. 

Portfolyo oluştururken yatırımcı ve aracı kurum arasında bir sözleşme imzalanır. Uzmanların yürüteceği bu süreç, sözleşme çerçevesinde ilerler. Tüm faaliyetler ise Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bildirisine uygun biçimde düzenlenir. Portfolyo; SPK bildirisi çerçevesinde düzenlenen sözleşmeler doğrultusunda belirlenen vade, piyasa riskleri ve kazanç beklentileri baz alınıp yatırımcının tüm değerleri toplanarak gerçekleştirilir. Portföy nasıl yapılır sorusuna bu şekilde cevap vermek mümkündür.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Portföy Yönetimi Nasıl Yapılır?

Yatırımcılar, sahip oldukları piyasa araçlarının kâr getirmesi ya da zarara uğramaması için uzmanlardan yardım alır. Yöneticiler mevcut piyasa koşullarını ayrıntılı olarak değerlendirir. Uzmanlar; bono, döviz, altın, nakit para gibi farklı sermaye değerlerinin risklerini belirler. Uzman yöneticiler sözleşmede belirlenen vade boyunca piyasadaki tüm olası riskleri göz önünde bulundurur. Bununla birlikte yetkililer, yatırımcının en kârlı çıkacağı yönlendirmeleri yapar. 

Bahsi geçen yönetim süreci; yatırımcıların paralarını yönlendirmeyi, sahip olunan piyasa araçlarının mevzuatlara, sözleşme ve iç tüzüğe uygunluğunu takip etmeyi kapsar. Portföy yönetimi aynı zamanda muhasebe işlemleri ile fon gelir-giderlerinin hesaplanmasını ve dağıtımını da içerir. Yönetim sürecinde tüm araçlar anlık olarak takip edilir. Piyasa koşullarını takip etmek, yatırım risklerinin önüne geçmeyi sağlar. Uzmanlar böylece mevcut piyasa koşullarına uygun şekilde portfolyo güncellemesine gidebilir. 

Portföy Yatırımı Nasıl Yapılır?

Portföy yatırımı yapmak için tek bir sermaye piyasası aracı seçmek mümkündür. Yöneticinin sadece altın, döviz ya da bono araçlarından birini değerlendirmesi uygun olabilir. Bununla birlikte birden fazla piyasaya aracını kullanarak da yatırım yapılabilir. Piyasa koşulları uygun bulunuyorsa araçları çeşitlendirerek yatırımlar genişletilebilir. Ayrıca yatırım yapılacak değerler için alt ve üst limitler belirlenebilir. Bunun yanı sıra yatırım yaparken serbest yönetimi tercih etmek de mümkündür. Yatırımlar, sadece Forex piyasasında gerçekleştirilebilir. Riskleri azaltmak isterseniz yatırımlarınızı hem borsa hem de Forex piyasasında değerlendirebilirsiniz.

Borsadaki alım satım işlemleri için yatırımcılar tarafından aracı kuruma verilen emirler henüz gerçekleşmediği takdirde beklemede kalır. İlgili yatırım taleplerinin üst ve alt sınırından daha yüksek veya düşük fiyat verilmesi ile gerçekleşen satış direktiflerine piyasa yapıcı emirler adı verilir. “Piyasa yapıcı nedir?” sorusu kısaca şirket ya da şahıslarla sözleşme yapmak suretiyle pazar koşullarına uygun bir biçimde alım satım teklifinde bulunabilen kuruluşlar olarak yanıtlanabilir. 

Kriterlere uygun olan kişiler, bir menkul kıymete yönelik faaliyette bulunmak için Borsa İstanbul Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmelidir. Bunun için Borsa İstanbul Pay Piyasası Piyasa Yapıcılık Taahhütnamesi imzalanarak gerekli koşulların karşılandığı tescil edilmelidir. Örneğin, bu faaliyette bulunmak isteyenlerin değerlendirme yapılan aydan geriye doğru 2 milyon ve üstü tutarında takas temerrüdü sayısı en fazla 5 olmalıdır. 

Piyasa Yapıcı Ne Yapar?

Sürekli işlem yöntemi ile değerlendirilen menkul kıymetlere, market maker olarak atanan üyelere tanımlanan hesaplar vasıtasıyla likidite kazandırılır. Çift taraflı kotasyon yani fiyat ve miktar verilmek suretiyle piyasa yapıcılar tarafından pazardaki nakit akışı dengelenir. “Piyasa yapıcı ne yapar?” sorusuna kısaca arz talep dengesizlikleri sonucu oluşabilen fiyat hareketliliğini önleyerek piyasa koşullarını ve işlem ortamını düzenler şeklinde yanıt verilebilir. Market maker, sürekli işlem için gerekli derinliğe sahip olmayan ya da halka açık piyasa değeri düşük olan menkul kıymetleri pazara kazandırır ve bunların işlem görmesini sağlar.

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Piyasa yapıcılar, fiyat dengeleyicilik misyonunun yanı sıra çıkar çatışmalarını önlemekle de yükümlüdür. Bu görevi üstlenen kişiler, varlık satın almak isteyen yatırımcılara teklifte bulunma olanağına sahiptir. Market maker olarak adlandırılan kişilerin portföylerinde varlık ya da menkul kıymet birikimi olması gerekir. Üstelik yatırım kuruluşu varantları ve sertifikaları yalnızca piyasa yapıcılı sürekli işlem yöntemiyle işlem görebilir. 

Piyasa Yapıcının Özellikleri Nelerdir?

Market maker unvanı, birtakım değerlendirmelerden geçerek piyasayla alakalı yetkinliğini tescilleyen kişilere verilir. Birincil piyasa işlemlerinde verimliliği artırmak ve ikincil pazarların işleyişini düzenlemek piyasa yapıcının başlıca özelliklerindendir. Hazine ya da merkez bankalarının borçlanma senedi ihracı, döviz müdahalesi ve buna benzer finansal işlemleri doğrultusunda belirlenen piyasa yapıcılar çeşitli haklara sahiptir. İkincil pazarlarda aralıksız işlem yapabilme, kotasyon belirleme ve ihracın bir kısmını satın alabilme gibi yükümlülükler market maker unvanına sahip kişilere aittir. 

Piyasa Yapıcı Kotasyonu Nedir?

Piyasa yapıcı kotasyonu, ilgili yetki sahibi tarafından iletilen alım satım emri şeklindeki fiyat ve miktar bildirimidir. Sermaye aracına atanmış birden fazla market maker ve buna bağlı olarak kotasyon bulunması mümkündür. Kotasyon miktarları, ayrı bir fiyat limiti oluşturmaz. Üstelik kotasyon tutarının üstündeki seviyelerden de fiyat limitlerini aşmamak koşuluyla işlem yapmak mümkündür. Kotasyon, sistemde normal emirlerle aynı pozisyondadır. Açılış ve kapanış seansı gibi tek fiyattan işlem yapılan durumlarda da kotasyon girilebilir. 

Piyasa, alıcı ve satıcıların para, hizmet, değerli evrak değiş tokuşu yaptığı platformlara verilen genel isimdir. Bir bedel karşılığında hizmet ya da evrak satın almak isteyen alıcıların bu taleplerini karşılama potansiyeli olan satıcılarla bir araya gelmesini sağlayan birimler piyasayı oluşturur. “Piyasa nedir?” sorusu kısaca arz ve talebin yani alıcı ile satıcının birbiriyle karşılaşmasını ve gerekli değiş tokuşların yapılmasını sağlayan mecra olarak yanıtlanabilir.

Alıcı ve satıcıları bir araya getirerek bilgi alışverişi yapmasını sağlayan platformlar, temelde arz ve talep ilişkisine dayalı sistemlerdir. Dolayısıyla her iki tarafın aktif olarak iletişim hâlinde olması gereklidir. Satıcı ile alıcının fiziki olarak bir araya gelmesi gereklilik değildir. Modern teknoloji, bu platformu daha kolay takip edilebilen ve taraflar arasında iletişimin hiçbir sebeple sekteye uğramadığı bir yer hâline getirmiştir.

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Piyasa Çeşitleri Nelerdir?

Piyasa çeşitleri, spot ve serbest olmak üzere ikiye ayrılır. Arz talep ilişkisi tüm pazarlarda esastır. Ancak bu iki pazar arasında uygulama açısından farklılıklar bulunur. Spot piyasada arz ve talep anlık olarak gerçekleşir. Serbest piyasada ise böyle bir durum söz konusu değildir. Bu pazar, tam rekabet koşullarında gerçekleşir. Bu durumda arz ve talep dengesininin gerçekleşmesinin yanı sıra satıcı ile alıcının anlaşması söz konusudur. Serbest pazarlarda devlet müdahalesi bulunmazken spot için böyle bir durum söz konusu değildir. 

Piyasa Özellikleri Nelerdir?

Piyasa özellikleri, rekabet koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tam rekabet piyasasının dört ana özelliği vardır. Bunlar; homojenlik, şeffaflık, mobilite, atomize olma şeklinde sıralanabilir. Atomisite, çok sayıda alıcı ve satıcının bulunması durumunu kapsar. Her firmanın tek tipte ürün satması ve böylece fiyatların adil olması piyasanın homojenliğini gösterir. Alıcı ve satıcılar pazar hakkında tüm bilgilere erişebildiği için açıklık sağlanır. Üstelik firmaların pazara giriş çıkış özgürlüğü söz konusu olduğu için katılımcıların hareketliliği (mobilitesi) yüksektir. 

Piyasa Yapıları Nelerdir?

Piyasa yapılarını iki ana başlık hâlinde sınıflandırmak mümkündür. Tam rekabet piyasası, alıcı ve satıcı sayısının fazla olduğu pazarlardır. Bu pazarlarda fiyat, arz ve talebe bağlı olarak belirlenir. Bunlar, mükemmel piyasalar olarak da bilinir. Alıcı ve satıcı sayısı bu pazarlarda her zaman eşit oranda olmayabilir. Üstelik bu pazarlarda hiçbir satıcı, hizmet ya da değerin fiyatını etkileme gücüne sahip değildir. Tam rekabet piyasalarının daha çok teorik pazarlar olduğunu söylemek mümkündür. 

Eksik rekabet piyasaları en çok karşılaşılan pazar çeşididir. Monopolcü rekabet piyasası olarak da bilinirler. Bu pazar türünde rekabet içerisinde olan çok sayıda satıcı ve üretici mevcuttur. Firmalar, homojen mal ve hizmetler yerine var olan ürünleri farklılaştırarak ikame eder. Farklılaştırılan mallar, pazarın aynı zamanda hem rekabetçi hem de tekelci olmasını sağlar. 

Piyasa, alıcı ve satıcıların genellikle para karşılığı hizmet ve ürün değiş tokuşlarını gerçekleştirdiği yer olarak tanımlanır. Buradaki alıcı ve satıcı ilişkileri, varlıkların fiyat değerini belirler. Belirlenen güncel değere ise piyasa fiyatı adı verilir. Bu terim, en basit tabirle bir hizmetin ya da varlığın alınıp satılabileceği cari değer olarak belirtilebilir. 

Piyasa fiyatı nedir sorusunun yanıtına detaylı bir şekilde değinmeden önce söz konusu değerin belirli bir miktarda olmadığı belirtilmelidir. Dolayısıyla söz konusu fiyat, satın alma değerinin değişken bir ölçütü olarak kabul edilir. Piyasa fiyatı, arz ve talep dengesine göre belirlenir. Diğer bir deyişle, arz edilen miktarın talep değerine eşit olduğu nokta olarak ifade edilebilir. Bu durumda satışa sunulan hizmet ya da hissenin değeri, şirket koşullarından bağımsız olarak değişir. Bu değişim, satın alma için sunulan tekliflere bağlı olarak gerçekleşir. İlgili fiyat, negatif/pozitif değişimler sonrasında ürün veya hizmetin gerçek değerinin altında ya da üstünde kalabilir. 

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Piyasa Fiyatı Nasıl Belirlenir?

Piyasa fiyatı nasıl belirlenir sorusu, satılan mal ya da hizmetler için son derece önemlidir. İlk olarak satılan varlığın gerçek değerinin belirlenmesi gerekir. Bu gerçek değer, kar marjı ile maliyetin toplamı ile hesaplanır. Piyasa fiyatı ise gerçek değeriyle pazara sürülen ürünün güncel değişimler sonucu ortaya çıkan miktardır. Söz konusu fiyat belirlenirken tedarik miktarı ile talep oranları arasındaki ilişkiye bakılır. Klasik bir arz – talep grafiği oluşturulduğunda bu iki eğrinin kesiştiği nokta, ilgili hizmet veya varlığın alım satım işlemleri için tabi tutulacağı piyasa fiyatı olarak belirlenir. 

Piyasa Fiyatı Nasıl Hesaplanır?

Ekonomi bilim dalının temel konularından biri olan piyasa fiyatı hesaplama işlemi birkaç teoriye dayanır. Arz kanununa göre tedarik kapasitesi azaldıkça alıcılar arasındaki yarış artar ve fiyat teklifleri yükselir. Arz değişkeni sabitken talebin azalması ise fiyatları negatif yönde etkiler. Bu durumda arz ve talep ters orantılı olarak bağlantılıdır. Hesaplama yapılırken bu iki ana değişkenin fiyat üzerindeki etkileri baz alınır. Arz ve talep miktarlarının eşit hâle geldiği nokta ise mal veya hizmetin güncel piyasa fiyatını verir. Bu değer sabit değildir, güncel hesaplamalar sonucu elde edilir. Söz konusu değer, ilgili şirketin borsada işlem gören tüm hisselerinin piyasadaki güncel fiyatı ile çarpılarak hesaplanabilir. 

Piyasa Fiyatı Araştırması Nasıl Yapılır?

Açık/kapalı ihaleler ile satışa sunulacak varlık ya da servisin piyasa fiyatı araştırması yetkililer tarafından 4837 nolu Kanun’un belirttiği hükümler çerçevesinde yapılabilir. İdare ya da yetkililer tarafından belirlenen bir komisyon, araştırma yaparak satılan ürün veya hizmetin vergiler dâhil olmaksızın gerçek değerini tespit eder. Bunun sonucunda gerçek değerin belirlenmesi önemlidir. Piyasa fiyat araştırması yapıldıktan sonra ise alıcı teklifleri gönderilir. 

Piyasa emri, mevcutta bulunan varlık ve değerlerin olabilecek en iyi fiyat aralığından alınıp satılması için kullanılan sistemdir. Anlık olarak alış ve satış yapma imkânı sunan piyasa emri, bulunan en uygun oranlara göre fiyat ve işlem aralığını belirler. Bilinen en iyi veriler üzerinden emir kararını belirleyen sistem, beklenen artış ve düşüşler için oransal olarak anlık kararlar almanıza imkân tanır. 

Piyasa emri, mevcut yatırımlar için alış ve satış yapılacak fiyatlar hakkında %100 kesinlik sunmaz. Yatırımcıya optimal rakam aralıklarını sağlar. Piyasa emri nedir sorusunun en temel cevabı, finansal varlıkları o andaki optimum fiyat düzeyinden alma ya da satma işlemi olarak verilebilir.

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Piyasa Emri Özellikleri Nelerdir?

Piyasa emri sistemi, mevcutta bulunan en uygun fiyat aralığı üzerinden likidite seviyelerini belirler. Önceki dönemlere ait verilerin yer aldığı emir defterinde, yatırımcılar için en kârlı alım ve satım seviyeleri bulunur. Mevcut yatırım dengeleri üzerinden güncel piyasa fiyatıyla hızlı alım ve satım yapmak isteyen yatırımcılar, piyasa emri talimatı oluşturur. 

Karşılıklı olarak ilerleyen piyasa emri sistemi, her işlem için iki tarafın hareketlerini takip eder. Anlık fiyat aralığından alım yapmak isteyen kişiler, karşıdaki satıcının belirlediği değer dengesiyle karşılaşır. Piyasa emri talimatı oluşturulduktan sonra güncel fiyatlar arasındaki uygun seviye belirlenerek artış ve düşüşlerde otomatik işlem yapılır. Kâr ederek satış yapmak ya da finansal varlıkları en düşük fiyattan satın almak isteyenler, piyasa emri özelliklerinden faydalanabilir. 

Piyasa Emri Tipleri Nelerdir?

Piyasa emri tipleri için belirlenen farklı metotlar, yatırımcının en uygun olanı belirlemesi için çeşitlilik sağlar. Özellikle yatırım sürecinde aktif olmayı hedefleyen ve her an çıkabilecek fırsatları değerlendirmek isteyen kişiler, otomatik talimatla sürece dâhil olabilir. Farklı piyasa emir türleri şunlardır:

Düşük teklif ve talep farkının doğru orantısını belirleyen piyasa emri, yüksek tutardaki yatırımlar üzerinde işlem yaparken ideal fiyat aralığını elde etmeyi sağlar. Bütçesine uygun şekilde alım ve satım yapmak isteyen yatırımcıların işlem öncesinde piyasa emri talimatı vermesi gerekir.

Piyasa Emri Nasıl Oluşturulur?

Piyasa emri oluşturmak için yapılacak işlemleri bir örnekle anlatmak için 2 birimlik satın alma sürecinde izlenecek yöntemler ele alınabilir. Yatırım hesabına giriş yapıldıktan sonra sayfada yer alan borsa görünümü sekmesine tıklanır. Yatırım için istenen piyasa tipi belirlendikten sonra alım tutarı 2 birim olarak işaretlenir. 

Piyasa emri için seçilen miktar belirlendikten sonra “Hisse Al” sekmesine tıklanması talimat için yeterlidir. Kullanımı oldukça kolay olan piyasa emri, likiditesi yüksek olan coin çeşitlerinin en iyi fiyatlardan alınıp satılması için yatırımcıya gerekli verileri sağlar. Kapanış saatine çok az bir süre varken piyasa emri sistemiyle hızlı ve güvenli şekilde işlem yapmak mümkündür. 

“Aktarım mekanizması nedir?” sorusunun yanıtı, ekonomi ve finans ile meşgul olan bireyleri yakından ilgilendirir. En basit anlatımıyla aktarım mekanizması, para politikası ile reel ekonomi arasındaki etkileşimi gösterir. Bu kavram, parasal aktarım mekanizması olarak da bilinir. Söz konusu mekanizmanın görevi, parasal değişimlerin toplam talep ve üretimi hangi yollarla ve ne ölçüde etkilediğini göstermektir.

Aktarım mekanizması ne demek? sorusunun yanıtı, genel olarak iki adımda tanımlanır. Bu adımlardan ilki; para politikası uygulamalarındaki değişimlerin piyasa faiz oranlarına, varlık fiyatlarına veya döviz kuruna aktarımını belirler. İkinci adım ise finansal piyasa şartlarındaki değişikliklerin üretim seviyesi ve enflasyona etkilerini gösterir.

Aktarım Mekanizmasının İşleyişi Nasıldır?

Ekonomi alanında bu mekanizmanın işleyişine dair farklı görüşler mevcuttur. Mekanizmanın işleyiş sürecinde birçok farklı faktör ve unsur birbirinden etkilenir. Bu unsurlar; resmî faiz oranları, beklentiler, para/kredi, varlık fiyatları, döviz kuru, mal ve emek piyasalarında arz ve talep olarak sıralanabilir. Banka ve piyasa faiz oranları, ücret ve fiyat ayarlaması gibi etkenler de mekanizmanın işleyişine etki eder. Yurt içi ve ithalat fiyatları ile bunların geliştirilmesi, aktarım mekanizmasının işleyiş sürecinin bitiminde yer alır.

Bu mekanizmanın işleyişinde reel ve nominal faiz oranlarının ayrımı önemlidir. Çünkü nominal faiz oranındaki artış, mal ve hizmet piyasaları fiyatlarının kısa dönemde ve yavaş uyarlanması sebebiyle enflasyon beklentilerini değiştirmez. Fiyatlarda ve beklentilerde uyarlama gerçekleşene kadar reel faiz oranı yükselir.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Aktarım Mekanizması Kanalları Nelerdir?

Aktarım mekanizması kanallarını birbirinden ayırmak doğru değildir. Yaygın görüş, tüm kanalların birbirini etkilediği yönündedir. Ancak aktif olarak kullanılan kanalları şu şekilde sıralamak mümkündür:

Söz konusu mekanizmada firma bilanço ve servet etkisi, kredi kanalı gibi alt başlıklara ayrılan daha birçok farklı aktarım yolu mevcuttur. 

Aktarım Mekanizmasının Önemi Nasıldır?

Aktarım mekanizması, ülke ekonomisi açısından son derece önemlidir. Çünkü merkez bankalarının etkin para politikası araçlarını belirleyebilmeleri gerekir. Uygulanan politikaların ekonomiye etkilerinin doğru değerlendirilmesi ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu nedenle para politikası uygulamalarının fiyatlar ve reel aktiviteler üzerindeki etkilerini saptamak, büyük önem taşır. Söz konusu sistem, bu saptamayı kolaylaştırırken dolaylı olarak bireylerin finansal durumlarını yönetmelerine de yardımcı olur. 

Bu sistemin bir diğer önemi, uzun vadede mal ve hizmetlerin nominal değerini yani genel fiyat düzeyini belirlemesidir. Zira para arzındaki değişmeler faiz oranlarını etkiler. Faiz oranları ise yatırım harcamaları üzerinde etkilidir. Yatırım harcamaları da toplam üretimi belirler. Tüm bu faktörlerin tespit edilmesi, uygulanacak ekonomik politikaları düzenlemek adına son derece önemlidir.