Hisse geri alımı, şirketlerin paylarının değerini artırmak için piyasalarda işlem gören hisselerini toplamasıdır. Kavrama dair detaylı bir açıklama yapmadan önce hisselerin şirketler için ne anlama geldiğinden bahsetmek yararlı olabilir. Payları açık piyasalarda işlem gören şirketler, özsermayesini artırmak ve finans kaynağı sağlamak için hisse senedi ihraç eder. Hissedarlar da sahip oldukları pay oranında şirketin bazı haklarında söz sahibi olur. Şirketler, hisselerindeki değer düşüşlerine ve büyüme rakamlarına bağlı olarak ihraç ettikleri bu payları geri alma hakkına sahiptir. Bu geri alımlar, piyasadan ya da doğrudan hissedarlardan gerçekleştirilir.
“AL” Sinyali: 90%’dan Fazla Yükselmesi Beklenen Hisse!
Payları piyasalarda işlem gören şirketlerin öncelikli amaçlarından biri hisselerinin değerini korumaktır. Ancak piyasalardaki dalgalanmalar, yatırımcıların şirket hakkındaki olumsuz görüşleri ve diğer etkenlere bağlı olarak hisselerde değer kayıpları yaşanabilir. Söz konusu dönemlerde şirketler, piyasalardaki veya hissedarlardaki paylarını geri alarak mevcut hisselerinin değerini korumayı hedefler. Şirketlerin hisse geri alımı yapmasına neden olan diğer hususlar ise şu şekildedir:
Hisse geri alımının şirketin EPS’si yani hisse başına kârı üzerinde kayda değer bir etkisi bulunur. Hisse başına kâr, şirketin piyasadaki rakiplerine kıyasla elinde bulundurduğu mali gücü ve performansı gösterir. Bu nedenle yatırımcıların şirketleri tercih etme süreçlerinde önemli bir rol oynar. EPS değerine toplam kârın dolaşımdaki hisse sayısına bölünmesiyle ulaşılır. Toplam kârda bir değişim olmazken açık piyasada işlem gören hisselerin sayısı arttığında söz konusu değer azalır.
Hisse geri alım işlemlerine dair tüm süreçler, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen mevzuata göre yürütülür. Bu düzenlemeye göre geri alıma konu olan payların borsada işlem görme niteliğine sahip olması gerekir. Ayrıca hisse geri alımının belirli bir süreliğine yetki verilen yönetim kurulu tarafından yapılacağı belirtilir. Buna ek olarak mevzuatta söz konusu işlemin nasıl yapılacağına dair detaylar da yer alır. Hisse geri alımı şu yöntemlerle gerçekleştirilir:
Bir diğer yöntem de sentetik hisse geri alım programıdır. Bu programlarda şirketler, hissedarlarına satış opsiyonu verir. Hissedarlar ise paylarda bir değer kaybı olması durumunda daha önce belirlenen fiyatlar üzerinden elindeki hisseyi şirkete geri satma hakkı elde eder.
Hisse geri alımının etkilerini bir örnek üzerinden açıklamak daha faydalı olabilir. Örneğin 30 dolardan 100.000 hisse ihraç eden bir şirket, bu işlemden 3 milyon dolarlık özkaynak elde eder. Ekonomide yaşanan bir gerileme ya da şirket hakkında olumsuz haberlerler çıkmasıyla panik satışları başlar ve hisse başına değer 25 dolara kadar düşer. Bu durumda şirket hem gelecekteki özkaynağını artırmak hem de hissedarlarda sinyal etkisi oluşturmak için bir miktar hissesini geri alır. Piyasalardaki hareketlenme azaldığında aynı hisseleri 30 dolardan daha fazla yüksek bir değerle yeniden ihraç eder. Böylece şirket, özsermayesini artırırken hisselerine olan güveni de tazeler.
Piyasayı anlayabilmek için öncelikle “Halka açıklık oranı nedir?” sorusunun cevabını öğrenmek gerekir. Bu kavram, halka açılmış olan hisselerin üzerlerinde yazılı değerler ile tüm payların nominal kıymetlerinin oranı anlamına gelir. Halka açılmış hisselerin oranı ile firma değeri arasında bir ilişki bulunur. Oran artış gösterdikçe firmanın dalgalanma seviyesi düşüşe geçer. Bu açıdan incelendiğinde oranın şirket sermayesi üzerinde önemli etkilere sahip olduğu görülür.
Halka açıklık oranı, piyasa fiyatı üzerinde de çeşitli etkilere sahiptir. Bu açılma sayesinde işletmelerin mevcut hisse senetleri, piyasaya arz edilir. İşletmelerin halka açılması ile piyasa fiyatlarında önemli oynamalar yaşanır.
Halka açıklık oranının özelliklerinden biri pay piyasasında hangi pazara göre işlem görüleceğini belirleyen kriterlerden olmasıdır. Hisse senetlerinin pazarda işlem görebilmesi için Borsa İstanbul tarafından belirlenen halka açıklık oranı kriterini karşılaması gerekir.
Bir şirketin halka arz edilen paylarının nominal değerinin sermayeye asgari oranı, pazarlarda farklılık gösterir. Söz konusu oran, yıldız pazarda %15’tir. Ana pazarda %20 olarak belirtilir. Alt pazarda ise oranın %25 olması beklenir.
Her anonim ortaklığın halka açık hisse oranı farklıdır. Halka arz yoluyla borsaya kote olan şirketler, zaman içerisinde sermaye artırımları ile bu oranı güncelleyebilir. Halka arz oranının bir şirketin mali tabloları ve hedefleri açısından net bilgi vermediğini de bilmek gerekir.
2023’te 10 Kat Yükselebilecek 2 Ucuz Hisse!
Arz etmekle çok yakın bir bağı bulunan halka açıklık oranı çeşitleri, kullanılan yönteme göre değişiklik gösterir. Halka arz yöntemi, oran üzerinde belirleyici etkilere sahiptir. Bu yöntemler; mevcut payların satışı ve sermaye artırımı olarak bilinir. Sıklıkla kullanılan bir diğer metot ise her iki işlemin de aynı anda yapılmasıdır.
Halka arzın sonucunda işlem gören hisseler bir oran ortaya çıkarır. Halka açık hisse oranı, arz ve talep dengesine göre düşük ya da yüksek olabilir. Borsa İstanbul’un yaptığı araştırmaya göre halka açıklık oranının yüksek olması, şirket paylarında likiditenin artışa geçmesini sağlar. Oranın düşük olduğu şirketlerde ise daha fazla dalgalanma görülür.
Halka açıklık oranı hesaplaması, basit bir mantığa dayanır. Doğru bir hesaplama yapmak için bilinmesi gereken iki önemli değer bulunur. Bunlardan birincisi, ilgili şirketin halka arz ettiği payların nominal değeridir. İkinci unsur ise şirketin sahip olduğu tüm hisselerin nominal değeri olarak ifade edilir. Oranı bulmak için yapılması gereken, halka açılan payların değerini toplam hisse kıymetine bölmektir.
Şirketler çeşitli nedenlerle halka arza yoluna başvurur. Bu işlem, şirketlerin sahip olduğu tüm hisse senetlerini ve varlıklarını yatırımcıların alımına sunmasıdır. Halka arza aracılık terimi de satış yapan şirketin, karşısında bulunan ihraççı tarafından tanımlanmasını ifade eder. Halka arza aracılık nedir sorusu, bu şekilde cevaplanabilir.
Şirketler genellikle finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla halka arzda bulunur. Bu aşamada ihraççı bir taraf vardır. Hisse senetlerini veya varlıkları halka arz eden ile ihraççı aynı olmayabilir. Bu durumda halka arza aracılık türleri ortaya çıkar. Halka arza aracılık faaliyetinde bulunan kuruluşlar bunu iki şekilde yapabilir. Bu yöntemler ise aracılık yüklenimi ve en iyi gayret aracılığıdır. Aracılık yüklenimi de kendi içerisinde farklı türlere sahiptir.
Hissedarlar, şirket paylarını kısmen borsada veya borsa dışında satışa çıkarabilir. Şirketler sermaye artırımı yolunu da tercih edebilir. Bunun sonucunda yeni bir pay ihraç ederler ve bu şekilde finansman kaynağı kazanırlar. Ayrıca bu faaliyeti gerçekleştirirken şirketler, iki yolu aynı anda da tercih edebilir. Bu şekilde söz konusu şirketler, satışa sundukları paylardan gelir elde ederken aynı zamanda firma için yeni bir finansman kaynağı da yaratmış olur.
İhtiyaca göre farklı halka arza aracılık hizmetleri tercih edilebilir. Bunlardan biri, hisselerin halka sunulan ama satılamayan bölümünün tüm bedelinin süreç sonunda nakit ödemeyle alınmasıdır. Söz konusu halka arza aracılık türüne bakiyeyi yüklenim denir. Hisse senetlerinin ya da varlıkların satılamayan kısmının yalnızca bir bölümünün süre sonunda nakit olarak ödenerek alınmasına ise kısmen bakiyeyi yüklenim denir.
Halka arza aracı olunan diğer model ise satış başlamadan önce bedelin tamamının ödenmesidir. Bu aracılık türü tümünü yüklenim şeklinde ifade edilir. Halka arz edilen finansal aracın bir kısmının, satış öncesinde tüm bedelinin nakden ödenmesi de söz konusudur. Bahsi geçen halka arza aracılık türü ise kısmen tümünü yüklenim olarak adlandırılır. Taahhüt olmadan, belirtilen süre içinde finansal araçların satılması ve bunların kalan kısmının ise halka arz eden tarafa iadesi ise en iyi gayret aracılığı şeklinde tanımlanır.
Halka arza aracılık yapmadan önce bazı konularda bilgi sahibi olmak önemlidir. Öncelikle ilgili şirketin ortaklık yapısı, finansal tabloları, araştırma ve fiyat tespit raporları, izahnamesi iyice incelenmelidir. Bununla birlikte aracılık yapılacak olan şirketin yönetim kadrosu ve sektördeki izlenimi de oldukça önemlidir. Ayrıca halka arza aracılığa katılmadan önce bahsi geçen şirketin kaynakları nasıl değerlendireceği bilinmelidir. Yatırımları güçlü olan ve mali performansında istikrarsızlık yaşamayan şirketler tercih edilmelidir. Bütün bu unsurlar halka arza aracılık sözleşmesi yapılırken göz önünde bulundurulmalıdır.
Halka açık anonim ortaklık, gerçek veya tüzel kişilerin sahip oldukları sermaye piyasası araçlarının satın alınması için çağrı yapmaları sonucunda gerçekleşir. Pay sahibi sayısı 500’ü aşan anonim ortaklıklar halka arz olunmuş sayılır. Söz konusu iştirak, halka açık anonim ortaklık hükümlerine göre değerlendirilir. “Halka açık anonim şirket nedir?” sorusunun cevabı basittir. Payları, halka arz edilmiş olan ya da bu şekilde değerlendirilen ortaklıklar böyle isimlendirilir.
Büyük Gelir Artışı Beklenen Ucuz Hisseler
“Halka açık anonim ortaklık nedir?” sorusunun cevabını kısaca şirketler ve halk arasındaki ticaret ortaklığı olarak açıklamak mümkündür. Vatandaşların iktisadi kalkınmaya katılım göstermesine imkân tanıyan halka açık anonim ortaklıklar, piyasalar ve yatırımcılar için de büyük önem arz eder. Halka açık anonim şirketler, söz konusu ortaklık sayesinde finansman ihtiyaçlarını elverişli koşullarda karşılama imkânı bulur.
Halka açık anonim ortaklık hem pay sahiplerinin kredi alma gücünü artırır hem de kurumsallaşmanın sağlanmasını mümkün bir hâle getirir. Halka açık anonim ortaklığın diğer önemli özellikleri ise sermayenin tabana yayılmasını sağlama, küçük sermayenin de ekonomiye kazandırılması ve eşit kâr dağılımına imkân tanıma olarak sıralanabilir.
Hisselerini halka arz ederek geniş kitlelere katılım olanağı sunan halka açık anonim şirketler sermaye piyasası için büyük önem arz eder. Halka açık anonim şirketler, söz konusu statüyü paylarını halka arz ederek kazanabilir. Bu kuruluşlar, katılımcı sayısı göz önünde bulundurularak da anonim ortaklık hükmüne tabi olabilir.
Halka açık anonim ortaklığın gerçekleşmesi için arz olacak payların kurul kaydına alınması şartı bulunur. Halka arz işlemi sürecinde Sermaye Piyasası Kurulu ve aracı kurumlar ile iletişim hâlinde olmak son derece önemlidir. Denetimler sonucu mevzuata uygun bulunan şirketler, halka arz edilme hakkına sahip olur.
Halka açık anonim şirketlerde pay sahibi olmak isteyen kişiler, şirket sermayesine katılımı temsil eden pay senetlerinden satın alabilir. Bireyler, payları borsada işlem gören ortaklıklardan hisse senedi satın alarak da ortak olabilir.
Halka açık anonim ortaklık hem şirketler hem de hissedarlar açısından son derece avantajlı bir sermaye paylaşımıdır. Şirketler bu sayede finansman ihtiyacını karşılayabilir. Öte yandan borçlanma söz konusu olmadan halka arz sonucunda sahip olunan kaynak yeni yatırımlara dönüştürebilir. Halka açık anonim şirketler, prestijli ve güvenilir bir statü kazanır. Bu sayede hem müşteriler hem de tedarikçiler için güven ortamı yaratılmış olur.
Halka açılmayla birlikte payların piyasada işlem görmesi ise şirket görünürlüğünü artıran önemli bir faktördür. Halka açık anonim ortaklık, üretim ve istihdam artışını mümkün hâle getirir. Sermayenin tabana yayılmasına imkân tanıyan söz konusu ortaklık hem şirketler hem de pay sahipleri açısından son derece kazançlıdır.
Finansal varlıkları güvence altında tutmanın çeşitli yolları vardır. Bu değerlerin sadece fiziksel ortamlarda idare edilmesine gerek yoktur. Aksine bu durum, kişilere ekstra bir iş yükü olabileceği için varlıkların farklı ortamlarda kontrollerini sağlayan uygulamalar geliştirilir. Hesaben saklama kavramı bu yöntemlerden biridir.
Her alanda elektronik gelişmelerden faydalanıldığı gibi finans sektöründe de teknolojinin avantajlarını görmek mümkündür. Hesaben saklama nedir sorusuna verilebilecek en açıklayıcı cevap finansal varlıkların elektronik ortamlarda korunmasıdır. Bu sayede ortaya çıkabilecek ekstra iş yükü ortadan kaldırılabilir.
Hesaben saklama işlemi kendine özgü bir yapıya sahiptir. Finans dünyasındaki sayılı elektronik işlem arasında yer almasıyla dikkat çeken bir uygulamadır. Hesaben saklamanın en önemli özelliklerinden biri, varlıkların asıl sahibi adına idare edilmesidir. Bu işlemde bir vekalet ilişkisi bulunmaz. Takas ve ödeme işlemlerin tamamında varlıkların sahibinin söz hakkı bulunur. Gerekli adımlar, asilin verdiği onay ve talimatlar doğrultusunda atılır. Bu hâli ile güvenilir özelliklere sahip bir uygulamadır.
Hesaben saklama, zorunlu bir yöntem değildir. Finansal varlıklarını fiziki olarak idare etmek isteyen kişilerin hesaben saklama yöntemini tercih etmemesi mümkündür. Hesaben saklama hizmetine konu olan ürün sayısı da oldukça fazladır. Bu çeşitlilikle uygulamanın kullanım alanı genişletilir. Böylelikle hesaben saklama yönteminden çok daha fazla şahıs ve tüzel kişilik faydalanabilir.
Hesaben saklama nedir sorusunun cevabı ve uygulamanın genel özellikleri oldukça açıktır. Hesaben saklama hakkında merak edilen konulardan biri ise bu işlemleri kimlerin kullanabileceği hususudur. Finans varlıklarını elektronik ortamda koruma uygulamaları; bankalar ve hazine tarafından ticari şirketlere, kuruluşlara verilebilen hizmetlerdendir. Ayrıca şahısların da menkul kıymetlerini hesaben saklama yöntemiyle kontrol etmesi mümkündür. Kişiler, kendilerine verilen makbuz karşılığında varlıklarını elektronik ortamda koruma ve idare altına alabilir.
Hesaben saklama işlemleri satın alınan hazine bonosu ve devlet tahvilleri için kullanılabilir. Bu varlıkların dileyen kullanıcılara fiziki formda verilmesi de mümkündür. Kişilerin açık bir seçim hakkı bulunur. Ayrıca nakit, döviz, mevduat gibi yaygın finansal varlıklarla kıymetli madenler, opsiyonlar, vadeli işlemler gibi getirilerin de hesaben saklanması mümkündür.
Hesaben saklama, sağladığı avantajlar sayesinde hem kurum ve kuruluşların hem de şahısların tercihleri arasındadır. Bu sistemin en önemli özelliklerinden biri muhafazanın asil kişi adına yapılmasıdır. Bu bir şirket veya kuruluş ise de tüzel kişilik adına idare işlemleri yapılır. Arada vekaleten kontrol durumu oluşmaz. Böylelikle finansal varlıkların elektronik ortamda ilk elden korunması mümkün olur.
Hesaben saklamanın elektronik ortam üzerinden yürütülmesi, kayıtların güvenilirliği ve usul yönünden işlemlerin az olması özellikleriyle de son derece avantajlıdır. Bu uygulama sayesinde idare altında tutulan varlıklardan ciddi kesintiler yapılmasına da gerek kalmaz. Çünkü hesaben saklama işlemleri masrafsız olmalarıyla bilinir.
Hizmetler endeksi, doğru yatırım planı oluşturmak için oldukça önemlidir. Bu nedenle de Hizmetler endeksi nedir?” sorusunun cevabı, borsada işlem yapmaya yeni başlamış olan kişiler tarafından merak edilir. Hizmetler dizini olarak da bilinen bu terim, ulusal pazarda işlem görmekte olan üçüncül sektör şirketleri için kullanılan bir tabirdir. Bu sebeple ulusal pazar ve hizmet sektörü kavramlarının iyice anlaşılması, terimin kavranabilmesi açısından büyük önem taşır.
Ulusal pazar, Borsa Yönetim Kurulu kararı ile aktif hâle getirilmiş alım satım işlemlerinin gerçekleştiği alandır. Borsa İstanbul’un yaptığı değişiklikler ile bu alan günümüzde Yıldız Pazarı olarak bilinir ve BİST’in en büyük alım satım mecrasıdır. Hizmet sektörü ise maddi olmayan ürünler ve çalışmalar ile gelir elde eden kuruluşlardır. Ulaşım, turizm ve bilgisayar hizmetleri şirketleri bu alanda faaliyet gösterir. Hizmet endeksi ise bu şirketlerin Borsa İstanbul’da hisse senedi fiyatlarının incelenmesine imkân tanır.
Borsada işlem gören üçüncül sektör şirketleri hisseleri üzerinde işlemde bulunmak isteyen kişiler için hizmetler endeksinin önemi oldukça büyüktür. Bu sistem sayesinde BİST pazarında listelenen değerin gelecekteki durumu hakkında tahminlerde bulunmak mümkün olabilir. Kişiler düzenli olarak BİST’in hizmetler endekslerini takip ederek veya ilgi alanlarına giren şirketlerin verilerini inceleyerek yatırım planlarını daha doğru şekilde yapma şansına sahip olabilir.
Hizmetler endeksini doğru şekilde takip edebilmek, bu alanda işlemde bulunmak isteyen kişiler için büyük öneme sahiptir. Ancak tek başına grafikleri takip etmek, yorum yapmak için yeterli değildir. Bu alanda doğru bir analiz yapabilmek için hizmetler endeksinin özellikleri de bilinmelidir.
Hizmetler endeksi Borsa İstanbul tarafından sağlanır. Bu endekste yer verilen şirketlerin tamamı yine Borsa İstanbul tarafından belirlenen kotasyon şartlarını taşımakta ve Yıldız Pazar’da yer almaktadır. Bu endeks üzerinden hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin günlük, haftalık ve yıllık fiyat değişimleri gözlemlenebilir.
Borsada bir hisse senedi veya varlık alım satımı yapacak kişiler için grafikler ve analizler önem arz eder. Bu durum hizmet sektörü şirketleri için de geçerlidir. Bu alanda faaliyet gösteren kuruluşların hisse senetleri üzerinden yatırım yapmayı planlayan kişiler için söz konusu analizler pek çok avantaj sunar. Hizmetler endeksinin avantajlarının arasında somut bir ürün ortaya koymayan bu sektörün gelişimini yorumlama imkânı ilk sırada yer alır. Hizmet sektöründe alım satımı yapılan bir ürün olmadığı için fiyat değişimini gözlemlemenin en somut yolu endeksleri incelemektir.
Hedging, yatırım riskinden korunma söz konusu olduğunda her yatırımcının bilmesi gereken faydalı bir yöntemdir. Hedge ve bunu sağlayan hedging işlemi, riskten korunma olarak da bilinir ve kayıpları minimuma indirmek için kullanılır. Yatırımcılar, tüccarlar, finansal kurumlar, mal üretenler, fonlar veya finansal olmayan kuruluşlar hedging işlemi yaparak piyasa riskine ve oynaklığına karşı önlem alırlar.
Hedging, ilgili bir varlıkta zıt bir pozisyon alarak yatırımlardaki kayıpları dengelemek için kullanılan bir risk yönetimi stratejisidir. Bu yöntemle sağlanan riskteki azalma, potansiyel kârların da azalması ile sonuçlanır.
Hedge genel olarak vadeli işlem sözleşmeleri (futures) ve opsiyonlar gibi türev piyasa araçlarını içerir. Herhangi bir olumsuz fiyat hareketi riskini dengelemek için piyasa stratejilerinin veya finansal araçların stratejik olarak kullanılması anlamına gelir. Başka bir deyişle, yatırımcılar bir yatırımı diğerinde ticaret yaparak korurlar. Peki hedge yapmak için ne gerekir?
Analistlerin 118% Yükseliş Öngördüğü Hisse!
Hedging işlemleri ile aynı ya da benzer malları eşit miktarlara bölüp, iki farklı piyasada aynı anda satarak risk unsurları azaltılabilir. Bu yöntem ile yatırımların zarar görmesi engellenmez, sadece zararın boyutunu azaltılır. Hedging teknikleri genellikle türevler olarak bilinen finansal araçların kullanımını içerir. En yaygın türevlerden ikisi opsiyonlar ve vadeli işlemlerdir.
Örneğin; bir yatırımcının, fiyatının artacağını umarak bir şirketin hisse senetlerini satın aldığını varsayalım. Bu durumda tersine fiyatın düşüp yatırımcıyı zarara uğratması da mümkündür. Yatırımcı, bu tür olumsuz bir olayın etkisinin dengelenmesini sağlamak için hedging kullanırsa, zarar hafifletilebilir.
Bir satım opsiyonu yaparak hisse senedinin fiyatındaki düşüşten kâr elde etmesini de sağlayabilir. Bu kâr, hisse senedini satın almaktan kaynaklanan zararının bir kısmını dengeler. Bu yöntem, en etkili korunma stratejilerinden biri olarak kabul edilir.
Örnekte görüldüğü gibi, hedge etmek riski tamamen ortadan kaldırmasa da, kayıpları öngörülmesi mümkün bir miktarla sınırlar. Kayıpların diğer yatırımdaki kazançlarla azaltılmasını sağlar. Hedging işlemleri döviz kurları ile yapılabildiği gibi; hisse senedi, emtia, forex ve faiz için de kullanılabilir.
Hedging için teknik olarak ters korelasyona sahip iki farklı araca yatırım yapılır. Yatırımları riskten korurken mevcut en iyi seçenekleri seçmenin kesin bir yolu yoktur. Bununla birlikte, mevcut seçeneklerin artılarını ve eksilerini değerlendirerek bilinçli bir seçim yapılabilir. Alternatifleri değerlendirirken birkaç faktörü göz önünde bulundurmak gerekir;
Aynı anda tek bir varlık üzerinde iki karşıt pozisyonun açılmasını içerir. Örneğin aynı varlık üzerinde “long” ve “short” pozisyon açılabilir. Bu, takip etmesi kolay, basit bir riskten korunma tekniğidir.
İki pozisyon almayı içeren başka bir yaygın stratejidir. Ancak bu sefer iki farklı varlık içerir. Fiyatı yükselen bir varlık üzerinde bir pozisyon, diğeri ise azalan bir varlık üzerinde alınmalıdır. Artan fiyat, düşen fiyatın riskini dengeler.
Döviz değerlerinin düşmesinden endişe duyan yatırımcıların altın satın aldığını duymuş olabilirsiniz. Altın, zaman içinde fiyatını koruyan bir ‘güvenli liman’ varlığı olarak kabul edilebilir.
Hedging kayıpları büyük ölçüde sınırlama özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Çünkü doğru stratejiler ve yöntemler kullanarak hedge etmek, zararları en düşük miktarla kurtarabilir. Pek çok farklı türde opsiyon ve vadeli işlem sözleşmesi olduğundan, bir yatırımcı hisse senetleri, emtialar, faiz oranları veya para birimleri dahil olmak üzere neredeyse her şeye karşı koruma sağlayabilir.
Yatırımcıların çok çeşitli varlıklara yatırım yapmalarını kolaylaştırdığından dolayı likiditenin artmasına yol açar. Ayrıca daha düşük marj harcaması gerektirdiğinden esnek bir fiyat mekanizması sunmaktadır.
Bu dezavantajlar şu şekilde listelenebilir;
Serbest yatırım fonu veya riskten korunma fonu olarak da bilinen hedge fonu, çeşitli kurumsal ve bireysel yatırımcıların ellerinde tuttukları fonların ortak bir havuzda toplanması aracılığıyla oluşan agresif bir finansal ortaklıktır. Hedge fon yatırımcısı, fazla risk alarak yüksek getiri sağlamayı hedefler.
Günümüzde çok azının ciddi anlamda koruma görevi yaptığını bilmek de önemlidir. Bu fonlar göstergeleri yukarı çıkarmaya değil mutlak gelirlerini maksimum seviyeye yükseltmeye yoğunlaşmaktadır. Çoğu zaman yüksek düzeyde spekülasyon ile finans piyasalarını bozmakla suçlanır.
Sonuç olarak bir riskten korunma yöntemi olarak hedging; uygun şekilde yapıldığı takdirde, daha iyi sonuçlar sağlamaya yardımcı olur. Olası kayıp risklerini en aza indirmeyi sağlar ve böylece yatırımcılara zararı kurtarma şansı verir. Öte yandan potansiyel kârları eritmek gibi bir sonucu olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.
Hazine bonosu, devletlerin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını finanse etmek amacıyla bir yıl veya bir yıldan az vadelerle ihraç edilen borçlanma araçlarıdır. Devlet güvencesine sahip, sabit getirili, yüksek likiditeye sahip ve risksiz yatırım enstrümanlarıdır. Türkiye’de hazine bonosunu Hazine ve Maliye Bakanlığı çıkarır. Bütçe açıklarının dönemsel olarak karşılanması ve hazinenin geçici nakit ihtiyacının giderilmesi amacıyla ihraç edilir.
Bu özellikler şu şekilde sıralanmaktadır;
Bu Hisseler 2023’ü Parlak Geçirebilir!
Bireysel yatırımcılar, aracı kurumlar ve bankalar aracılığıyla hazine bonosu satın alabilir. Satın alım yapabilmek için önce bir hesap açtırmak gerekir. Bu süreçte banka şubeleri, telefon, mobil bankacılık veya internet bankacılığı üzerinden hazine bonosu işlemleri yapılabilir.
Hazine bonoları istenirse vade sonuna kadar elde tutulabilir, ya da faiz oranlarındaki değişikliklerden getiri elde etmek amacıyla vadesi dolmadan ikinci el piyasada alım satım işlemleri gerçekleştirilebilir.
Hazine bonoları, belirli bir faiz oranı üzerinde iskonto yapılarak üzerlerinde yazılı nominal değerinin altındaki bir fiyattan ihraç edilir. Hazine bonosu alanlara vade sonunda anaparalarıyla birlikte faiz getirisi ödenir. Reel faiz oranı yani enflasyon oranı ile nominal faiz arasındaki fark, yatırımcının hazine bonosundan alacağı getiriyi belirler. Hazine bonosunun iki şekilde tahsil edilmesi mümkündür:
Vadesi bitmeden önce bozdurulması durumunda, bozdurma günü geçerli olan faiz oranından faiz hesaplaması yapılır. Satın alındığı gün geçerli faiz oranı ile bozdurulduğu gün geçerli olan faiz oranının farklı olması halinde, alınması planlanan faiz tutarına göre artma veya azalma gerçekleşir. Böylece, vadesinden önce bozdurulan bonodan kârın aksine zarar da edilebilir. Hazine bonosunun faiz getirisi aşağıdaki yolla kolayca hesaplanabilir:
“Bono getirisi = (Basit faiz / 365) x (Anapara / 100) x Vadeye kalan gün sayısı”
Yatırımcısına faiz getirisi sunan hazine bonosu ile devlet tahvili arasındaki esas fark vade süresidir. Hazine bonosu vadesi 1 yıldan kısa borçlanma aracı için kullanılırken, devlet tahvili 1 yıldan uzun borçlanma araçları için kullanılır.
Sabit getirili menkul kıymet grubuna giren hazine bonoları, vade bitimine kadar elde tutulduğu sürece zarar etme riski bulunmaz fakat yüksek enflasyondan etkilenebilir. Vadesi dolmadan önce bozdurulmak istendiğinde ise, o günkü bono fiyatları satın aldığınız fiyattan daha düşük olabilir ve zarara uğratabilir.
Devletler kısa vadeli bütçe finansmanı ihtiyacının giderilmesi amacıyla bono ihraç eder. Devletin gelirlerinin giderlerinden az olduğu durumda, ya gelirlerini artırması ya giderlerini kısması veya borçlanması gerekir. Hazine bonoları da borçlanma sınıfında yer alan devlet iç borçlanma senetleridir. Genellikle 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli olarak borçlanması anlamına gelir. Vade bitiminde aldığı anaparayı ve söz verdiği faizi öder.
Devletler, hazine bonosu ihracında moratoryum hariç her şartta ödeme yapılmasını garantiler. Bu sayede risk iştahı düşük garantici yatırımcılar tarafından ve düşük vergi avantajından faydalanmak isteyenler tarafından tercih edilir.
01.01.2006 tarihinden sonra ihraç edilen hazine bonolarından elde edilen alım satım kazançları ve faiz gelirleri, %10 oranında stopajla vergilendirilir. Resmi Gazete’de yayımlanan cumhurbaşkanı kararıyla hazine bonosu ve devlet tahvillerinden elde edilen kazançlardaki stopaj oranı 2022 yılı sonuna kadar %0 olarak değiştirildi. Bu sayede 2022 sonuna kadar bonolardan elde edilen gelirler, vergisiz olarak nitelendirilir.
Borsada yatırımı yapmak isteyenlerin vazgeçilmez araçlarından biri hisse senetleridir. Pay ortaklığını ifade eden bu yatırım enstrümanı, halka açık şirketler için geçerlidir. Hisse senedi yatırımıyla ilgili yasal düzenlemeler, Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu içinde yer alır. Özellikleri ve türleri yasalarla belirlenen bu yatırım aracı, herhangi bir şirketin anaparasının eş değer parçalarını ifade eder. Şirkete ait parçalardan belli miktarda satın alan kişi, bu topluluğun bir ortağı hâline gelir. Satın alma işleminin gerçekleşebilmesi için söz konusu şirketin, halka arz edilmesi ve hisse senetlerinin borsaya kayıtlı olması gerekir.
Bu menkul kıymet; ortaklar için değerli bir yatırım aracı olmasının yanı sıra şirketler açısında da oldukça önemlidir. Hisse senetleri, şirketlerin ihtiyaçlarını karşılaması için son derece önemli bir parasal kaynaktır. Ancak her şirket, hisse senetlerinden faydalanamaz. Anonim ve sermayesi paylara bölünen komandit şirketlerle birlikte özel kanunlara dayalı kurumlar, hisse senedi çıkarabilir. Ayrıca bu yatırım aracının getirisi her zaman aynı olmayabilir.
Getiri, şirketin bilanço kazancına ve yatırım kararlarına göre değişiklik gösterir. SPK izniyle ihraç edilen değerli menkul kıymetler, kişi adına düzenlenmişse yatırımcıya doğrudan ortaklık hakkı verir. Adına senet düzenlenen kişi, hisse oranına bağlı olarak şirketteki çeşitli haklara ve kâra sahip olur. Bu değerli kâğıt, kişiye şirketin kârından pay alma hakkı verir.
Küçük veya büyük yatırımcının ortak piyasa aracı olan hisse senetleri, çeşitli özelliklere ve avantajlara sahiptir. Şirkete hak ve kâr ortaklığı sağlayan bu kâğıtlar, likit bir enstrümandır. İstenildiği zaman nakde çevrilebilen hisse senedi, özellikleri ve avantajları ile yatırımcıların ilk tercihleri arasında yer alır. Bu değerli kâğıdın özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Hisse senedi, getirinin yanı sıra çeşitli sorumluluklar da doğurur. Senetler, haricen devredilemez. Senedin devredilmesiyle, sahip olunan haklardan da vazgeçilmiş olur. Pay senetlerinin ticarî işlem görebilmesi için borsaya kaydedilmesi şarttır. Kotasyon adı verilen kayıt işlemi, tam veya kısmi olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilir. Pay piyasasındaki fiyat aralıkları ve yabancı para birimleri, kayıt türüne göre belirlenir.
Hisse senetlerinin özellikleri ve türleri, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde belirlenmiştir. Senetler, bu kanunun 409. maddesine göre ikiye ayrılır. Temel hisse senedi türleri, nama ve hamiline yazılı olarak değişir. Ancak piyasada en çok bilinen türlerin başında adi ve imtiyazlı senetler gelir. Şirketin sermaye artışına bağlı olarak çıkarılan bedelli ve bedelsiz hisse senedi çeşitleri de bulunur. Hisse senedi bedelinin üzerinde yazılı olan nominal değerden fazla veya az olmasına göre primli ve primsiz senetler, ortaya çıkar. Kurucu ve intifa setleri ise diğer bir hisse çeşididir.
Nama yazılı hisse, kullanıcısı adına kaydedilen menkul kıymetleri ifade eder. Nama yazılı hisse senetleri, borsada işlem göremez. Bunun için evrakın Borsa İstanbul’a kaydedilmesi ve hamiline yazılı hisselere çevrilmesi gerekir.
Hamiline yazılı hisse senetleri, Borsa İstanbul’da işlem görür. Hissenin hakkı, senedi elinde bulunduran kişiye aittir. Ancak bu hisse senedinin de işlem görmesi için öncelikli olarak Borsa İstanbul’a kaydedilmesi şarttır.
Gelişmiş ülkeler tarafından kullanılan adi ve imtiyazlı pay senedi, sahiplerine eşit haklar tanır. Türkiye’de izin verilmediği için işlem görmeyen bu senetler, öncelikli olarak ABD’de kullanılır. Adi pay senedi; sahiplerine oy kullanma, yönetimde bulunma, faaliyetler hakkında bilgi edinme gibi haklar verir. İmtiyazlı senetler, ayrıcalıklı haklar tanımasıyla altın hisse olarak da adlandırılır.
Birikimlerini değerlendirmek isteyen çoğu kişi, hisse senedi nasıl alınır sorusunu araştırır. Alım satım işlemi yapmak için aracı kurum bulma, hesap açma, para yatırma gibi birkaç adımı takip etmek gerekir. Hisse senedi öneri ve takip listeleri yayınlayan çok sayıda site bulunur. Ancak yatırım konusunda çeşitli kurumlardan öneri almaktan ziyade şirket hareketlerinin derinlemesine incelemesi daha önemlidir. Satın alma aşamasında ise ilk kurum tercihi bankalar olur. Türkiye’de yetkilendirilen çok sayıda yatırım, finans ve foreks şirketi bulunur. Senet almak için ilk adımda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilen bir aracı seçmek gerekir.
Hisse senedi alım satım işlemleri için seçilen aracı kurumda yatırım hesabı açılmalıdır. Bu hesaba yeterli olabilecek miktarda para yatırmak gerekir. Ardından borsada işlem gören hisse senetlerine güncel fiyat üzerinden alım satım emri verilebilir. Serbest fiyatlı ve limitli emir olmak üzere iki alım satım emri bulunur. Serbest fiyatlı emir, son fiyat üzerinden yapılan işlemdir. Limitli emir ise hisse senedi için verilebilecek maksimum ücreti belirler.
İşlemler, borsa seans saatleri içinde gerçekleştirilir. Alım emri verirken hisse senedi komisyon oranlarını göz önünde bulundurmakta fayda vardır. Hem yetkili kurumlar hem de bankalar alım satım işlemlerine belli oranlarda komisyon ve BSMV borcu yansıtır. Satın alınan hisselerin ne kadar getirisi olacağını hesaplamanın ise birçok yolu bulunur. Hisse senedi hesaplaması, şirketin tarihsel getirilerini göz önünde bulundurarak geometrik bir oranla analiz yaparak bulunabilir.