R

Rezerv kelimesi; saklama, biriktirme ve depolama gibi anlamlara gelir. Rezerv paranın anlamı da benzer şekildedir. Bu terim, paranın biriktirilebilir olduğunu ifade eder. Uluslararası para ve sermaye piyasaları ile merkez bankalarının portföylerinde bulundurdukları altın ve döviz türünden varlıklara rezerv para denir. Söz konusu sistem, olası ekonomik dengesizliklere ve krizlere karşı önlem almak amacıyla geliştirilmiştir. 

Bireylerin hayatını güvence altına almak adına birikim yapması ile merkez bankalarının rezerv stoklaması birbiriyle benzer durumlardır. Ülkelerin merkez bankaları, birikimlerini rezerv sistemi ile yapar. Bu yatırımlar, uluslararası havuzda ya da başka bir ülkede depolanmaz. Her ülke ve merkez bankası kendi rezervlerini oluşturarak yatırımlarını yönetir, güvencesini yaratır. 

Rezerv Paranın Özellikleri Nelerdir?

Rezerv olarak değerlendirilecek olan bir paranın uluslararası ödemelerde kabul görmüş bir araç olması gerekir. Doların rezerv para olması da tamamen bununla alakalıdır. ABD doları rezerv kabul edilir; çünkü dünya ticaretinde ağırlıklı bir kullanıma sahiptir. Üstelik bu durumun temelleri 1944 yılında atılmıştır. Günümüzde ise dolar ile Avrupa Birliği’nin rezerv parası olan euro arasında bir rekabet söz konusudur. 

Global piyasada kabul görmek, rezerv para özellikleri arasında ilk sırada yer alır. Bir paranın uluslararası ölçekte rezerv olarak kabulü, o para biriminin ticaret başta olmak üzere pek çok ilişkide yaygın biçimde kullanılması ile bağlantılıdır. IMF rezerv para birimlerinin başlıca özellikleri şunlardır: 

Dünyada en çok kullanılan rezervi Amerikan dolarıdır. Üstelik emtia da bu para birimi cinsinden fiyatlandırımaktadır. Altın da aynı şekilde borsalarda ve uluslararası konjonktürde geçerliliği olan bir değer olduğu için rezerv varlık olarak kabul edilir. 

Rezerv Paranın Amaçları Nelerdir?

Global ölçekte değerli ekonomiler arasından seçilen rezerv paralar, merkez bankalarını çeşitli risklerden korur. Üstelik bu rezervler yaygın olarak kullanılmalarının yanı sıra diğer para birimlerine kolayca çevrilebildikleri için de oldukça avantajlıdır. Rezerv paranın temel amaçları şu şekilde sıralanabilir: 

Hızla artan dünya nüfusu, ekolojik dengenin bozulması ve küresel ekonomik krizler, her ülkeyi çeşitli önlemler almaya yönlendirmiştir. Hâl böyle olunca dünya rezerv birimlerinin büyük önem kazandığını söylemek mümkündür. Merkez bankaları, farklı türlerden rezerv varlıkları biriktirebilir. 

Rezerv Para Birimleri Nelerdir?

Dünya rezerv para birimleri, aynı zamanda küresel sahada en güçlü ekonomilere sahip olan ülkelere aittir. Bu paralar; Amerikan doları, euro, İngiliz sterlini, İsviçre frangı ve Japon yeni olarak sıralanabilir. Bu birimler, majör paralar olarak da adlandırılır. 

Rezerv Para Nasıl Hesaplanır?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığı ile mevduat karşılığı zorunlu olarak alınması gereken bedelleri dövizle yatırma esnekliği tanımıştır. Bu durum, döviz rezervlerindeki emanet tutarda artışa yol açmıştır. Döviz varlıklarının bir kısmı emanet olduğu için rezerv para hesaplama brüt bazında gerçekleştirilir. Rezerv para formülü: “Net Rezerv = (Dış Varlıklar – Toplam Döviz Yükümlülükleri) Dolar – TL Kuru” şeklindedir.

Reeskont, İngilizce’de iskonto anlamına gelir. Bu kavram, finansal terminolojide ödeme zamanı gelmemiş senetlerin iskontoyla el değiştirilmesini ifade eder. Reeskont işlemlerinde el değiştirme, nakit bedele denk gelecek biçimde gerçekleşir. Senetler, bankanın belirlediği koşullar dâhilinde nakit paraya çevrilir. Söz konusu nakdin geri ödemesi döviz ile yapılır.

Reeskont Kredisi Nedir?

Reeskont kredisi, banka ve şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için sağlanan bir ödenektir. Bu ödeneklerde söz konusu ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra Merkez Bankası’na döviz girdisinin sağlanması amaçlanır. Senetler karşılığında sunulan ödenekler, yatırım bankaları tarafından verilir. Geri ödeme planları ise ileri tarihli olarak yapılır. 

Mal ve döviz kazancı getiren cinsten ihracat yapan firmalar reeskont kredisi için başvuru yapabilir. Söz konusu krediler kapsamında uygun maliyetlerle finansman almak mümkündür. Bu finansmanlar; ihracatçı firma, kobi ve bankalara belli koşullar dâhilinde sağlanır. Kullanım koşulları Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirlenir. Kredilerin geri ödenmesinde döviz kullanılır. Bu sayede, ülkedeki döviz rezervlerinin artması sağlanır.

Reeskont Kredisi Nereden Alınır?

Türkiye Yatırım ve Kalkınma Bankası, bu ödeneği sağlayan temel kuruluştur. Söz konusu banka, Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterir. Kredilerin miktarı, oranları, üst ve alt limitleri bu kurum tarafından belirlenir. Ödenekler, TYKB ve kurumun yetkilendiği diğer kuruluşlar tarafından sağlanır.

TYKB tarafından yetkilendirilen özel bankalar da iskontolu senet ödeneği sağlayabilir. Bankalar tarafından sağlanan ödenekler sabit faizli olarak aktarılır. Bu krediler, yatırım ve maliyet karşılama amacıyla kullanabilir. Kamu ve özel bankalar tarafından sağlanan kredilerin geri ödemelerinin büyük bir kısmı TCMB kasasına girer. Başka bir ifadeyle, geri ödemeler dolaylı olarak Merkez Bankası’na yapılır.

Reeskont Faizi Nerelerde Uygulanır?

Reeskont faiz oranı TCMB tarafından belirlenir. Söz konusu oranların ayarlanması Merkez Bankası Kanununun 45.maddesine göre yapılır. Bu oranlar, TCMB tarafından yıllık olarak belirlenir. Merkez bankası, krediler için geçerli olan faiz miktarlarını belirleme konusunda tek yetkili kuruluştur.

Faiz oranı, genellikle senet üzerinde belirtilir. Kredi faizi senette belirtilen miktar üzerinden işler. Bu oranın belirtilmemesi hâlinde piyasada geçerli olan faiz oranları uygulanır. Örneğin, reeskont faizlerinde TL dışındaki para birimlerinde ödenek almak da mümkündür. Böyle bir durumda faizler, Londra Bankalar Arası Faiz Oranı esas alınarak yapılır. Bu oranlar, TL varlıklarında Merkez Bankası’nın Resmi İskonto Hadleri üzerinden belirlenir.

Reeskont Nasıl Hesaplanır?

Reeskont hesaplama işlemi nominal değerin temel alınmasıyla yapılır. Nominal değer, senet karşılığında alınacak miktarı ifade eder. Geri ödemeler ise faiz oranı dâhil edilerek ve değerlenme günü hesaba katılarak hesaplanır. Bu hesaplamalar sonucunda, toplam ödenek miktarı, geri ödenecek oran ve taksit sayısı gibi detaylar belirlenir. Reeskont oranı formülü aşağıdaki gibidir:

Gün sayısı faktörü, işlemin gerçekleşeceği günden itibaren geçerlidir. Vade süresi, ödeneğin sağlanmasıyla başlar. Bu süre, vadenin tamamlanmasına kadar devam eder. Nominal değer üzerine gün sayısına göre faiz eklenir. Reeskont faizleri, muhasebe hesaplarında gider olarak belirtilir. Bu giderler, vergilerin hesaplanmasında dikkate alınır.

Revalüasyon, paranın değer kaybını önlemek adına devlet tarafından alınan bir önlemdir. Bu önlem, devletin Merkez Bankası aracılığıyla piyasaya müdahale etmesiyle gerçekleşir. Merkez Bankası müdahalesi, paranın değer kazanmasını amaçlayan birtakım yaptırımları içerir. Revalüasyon süreci, doğru yönetildiğinde birtakım olumlu sonuçlar getirebilir. Diğer yandan, bu işlemin uzun vadede bazı riskleri bulunur.

Revalüasyon Nedir?

Revalüasyon kelimesi değer yükseltmek anlamına gelir. Bu kavram, iktisat terminolojisinde paranın döviz karşısındaki değerinin artırılmasını ifade eder. Ulusal para birimi, piyasa müdahalesiyle yükseltilir. Bu sayede, ticari ve ekonomik dengelerin sağlanması amaçlanır. Alım gücünün yükselmesi ve paranın diğer dövizlere karşı rekabet kuvvetinin artması revalüasyonun etkileri arasındadır.

Değer arttırma işlemi Merkez Bankası’nın serbest piyasaya müdahale etmesiyle mümkün olur. Bu müdahale sayesinde para dolaşımı ve ekonomik ortam devlet tarafından regüle edilir. Regülasyon, ithalat yapmayı kolaylaştırır ve yurt dışından gelen ürünlere dair alım gücünün artmasını sağlar. Bu faaliyetlerle piyasada rahatlama sağlanması amaçlanır.

Revalüasyonun Özellikleri Nelerdir?

Değer artırma, stoklarda ihtiyaçtan fazla döviz ve altının olması hâlinde mümkün olur. Paranın değerini yükseltmek için eldeki stoklar kullanılır. Bu varlıkların satılması veya dolaşıma sokulması, değer artışıyla sonuçlanır. Özel sektör politikalarına müdahale edilmesi, revalüasyonun özellikleri arasında ön plana çıkar. Devlet, bu süreçte özel firmaların fiyat belirleme standartlarına ve ithalat faaliyetlerine müdahale edebilir.

Ödeme dengesi yüksek olan ülkelerde değer artırma ihtiyacı olabilir. Söz konusu koşullar, yapılan ödemelerin elde edilen düzenli gelirden fazla olmasıyla oluşur. Böyle bir durumda, paranın değeri artırılarak dış borç ödemenin kolaylaşması amaçlanır. Bu faaliyet aynı zamanda iç ekonomik dengelerin sağlanmasına yardımcı olur.

Revalüasyon Neden Yapılır?

Paranın değerinin düşmesi, enflasyon başta olmak üzere çeşitli sorunlara sebep olur. Bu sorunlar, maddi istikrarsızlığı arttırır ve krizlere yol açar. Değer artırma politikasının temel motivasyonu, enflasyon gibi sebeplerden ötürü sarsılan ekonomik dengeyi yeniden sağlamaktır. Bu önlemler, alım gücünün arttırılarak ülke ekonomisinin iyileşmesini amaçlar.

Revalüasyonun Sonuçları Nelerdir?

Revalüasyon sonuçları arasında yer alan olumlu etkiler genellikle kısa vadede gözlemlenir. Paranın değerinin artması, mal ve hizmetlerin ucuzlamasını sağlar. Bu durumda, alım gücü ciddi oranda yükselir. Alım gücü artışı ise bir refah ortamı oluşturur. Değer artırma sürecinin doğru yönetilmesi bu açıdan oldukça önemlidir. Süreç iyi yönetildiğinde ülkede ekonomik açıdan istikrar sağlamak mümkün olur.

Değer artırma süreçleri olumlu sonuçların yanı sıra bazı olumsuz etkilere de sahip olabilir. İthalatın kolaylaşması ve dışarıdan alınan malların ucuzlaması yerli üretici için dezavantaj yaratabilir. Böyle bir durumda üretim süreçlerinin aksaması mümkündür. Revalüasyon, paranın gerçek değerinin bilinmesini zorlaştıran bir süreçtir. Bu süreç kontrol edilmediği takdirde parada ani değer kayıpları görülebilir.

Devalüasyon ve Revalüasyon Arasındaki Fark Nedir?

Devalüasyon ve revalüasyon birbirine zıt kavramlardır. Devalüasyon, alım gücünün devlet tarafından kontrollü olarak düşürülmesini ifade eder. Bu işlem, ulusal para biriminin döviz karşısında değer kaybetmesi için yapılır. Yaratılan değer kaybı ile ticaret açığının dengelenmesi amaçlanır. Merkez Bankası, ülkeye giren döviz akışını durdurmak ve yerli üreticiyi korumak için devalüasyon kararı alabilir.

Revalüasyon ise satın alım gücünün artmasını amaçlar. Değer artırma, ithal ürünlerin ve dövizin piyasaya girişini kolaylaştırır. Bu sayede alım gücü hem üretici hem de tüketici için artar. Değer artırma çalışmaları, istikrarlı bir ithalat faaliyetinin gerektiği zamanlarda yapılabilir. Bu kararlar, ulusal para birimini döviz karşısında korumak için de alınabilir.

Risk sermayesi, yatırımcıların uzun vadede değer kazanacağını düşündüğü başlangıç şirketlerine ya da küçük işletmelere yatırım yapması şeklinde tanımlanır. Bu özel yatırım türü, girişim ya da cesaret sermayesi olarak da bilinir. Kişi ya da kurumlar, bu yatırım tipi sayesinde iyi fikirlere sahip ancak yeterli maddi desteği olmayan girişimcilere fon sağlar. Bu desteğin verilmesi aşamasında risk sermayesi yatırım ortaklığı kavramı ortaya çıkar. 

“Risk sermayesi yatırım ortaklığı nedir?” sorusu, borsa alanında birçok kişinin merak ettiği konular arasındadır. Risk sermayesi yatırım ortaklığı, girişimcileri ve sermaye sağlayan kişileri birleştiren bir köprü görevi görür. Genelde iyi iş fikirlerine sahip kişilere ya da yeni oluşmakta olan şirketlere yapılan bir yatırım türüdür. Ancak fon yardımı gelişimin farklı aşamalarında da yapılabilir. Bu kavram, sermaye yatırımı yapacak tarafın gelecekte getirisi olacağına inandığı işlere destek sağlaması olarak tanımlanır. Risk sermayesi yatırım ortaklığı, dezavantajları nedeniyle tehlikeli sayılsa da getirisi oldukça yüksek bir uygulamadır. 

Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı Ne İşe Yarar?

Risk sermayesi yatırım ortaklığı, fon bulmaya çalışan girişimciler ya da yeni şirketlere kapı açan uzlaşmacı bir uygulamadır. Elinde parası bulunan yatırımcılara, kendi gelirlerini artırma şansı sunar. Ortaklar, var olan bir işi daha ileri bir aşamaya getirmek ya da geliştirilmesini desteklemek amacıyla belirli miktarda bir sermaye ortaya koyar. Bu sayede girişimciler yeni fikirlerini hayata geçirme fırsatı bulur. Bazen de işleme konan bir fikrin daha geniş kitlelere ulaşması için bu sermaye yatırımına ihtiyaç duyulur.

Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığını Kimler Yapabilir?

Risk sermayesi yatırım ortaklığı, özel bir karar olduğu için tüzel ya da gerçek kişiler tarafından yapılabilir. Kişi ya da kurumlar bu fon desteğini verebilir. Benzer şekilde kişi ya da şirketler girişim faaliyetleri için bu para desteğine başvurabilir. Finans anlaşması yapılırken karşılıklı olarak tarafların kendi çıkarlarını koruması gerekir. 

Yatırımcı, verdiği sermaye karşılığında finans desteği sağladığı kurum üstünde belirli bir hakka sahip olur. Bu hisse payı, taraflar arasında belirlenir. Gelecekte kazanç sağlayacağı düşünülen girişim faaliyetlerine maddi destek sağlanarak yıllık ya da aylık olarak gelir elde etmek isteyen yatırımcılar bu uygulamaya dâhil olabilir.

Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığının Kuruluş Şartları Nelerdir?

Risk sermayesi yatırım ortaklığı yapmak isteyen tüzel ya da gerçek kişiler çeşitli şartlara bağlanır. Sermaye Piyasası Kurulu, risk sermayesi yatırım ortaklığının borsa kotuna alınması için başvuru yapılmasını gerekli görür. Yatırımcı ve girişimci arasındaki anlaşmanın 6 ay içerisinde kurula bildirilmesi zorunludur. Bu bildiri sonrasında ticaret siciline kayıt yaptırılır. 

Ortaklıklarda, risk sermayesi yatırımlarına portföy değerlerinin en az %50’si oranında finansman sağlanması mecburidir. Ayrıca 20 Milyon TL’yi aşan bir fonun sağlanması ve lider hissedarın %25’den fazla paya sahip olması da gereklidir. 5520 sayılı Vergi Kanunu’na göre risk sermayesi yatırım ortaklığından %15 oranında vergi kesintisi yapılır.

Repo, bono ve tahvil benzeri menkul kıymetlerin ileriki bir tarihte geri alınmak koşuluyla satılmasına denir. Bu işlem, risksiz yatırım yapmak isteyenlerin tercih ettiği yöntemlerin arasında yer alır. Sabit faiz getirisine sahip olan işlem, paranın oldukça düşük bir risk oranıyla değerlendirilmesini sağlar. Söz konusu işlemlerin yapılmasındaki temel amaç piyasada bulunan likidite sıkıntısının önüne geçmektir. Repo, yalnızca yeterlilik düzeyine sahip kurumlar ve bankalar tarafından gerçekleştirilir.

external link icon
liam-kevan-W-NZZIkuARI-unsplash

Büyük Gelir Artışı Beklenen Ucuz Hisseler

Repo Özellikleri Nelerdir?

Risk almadan parasını değerlendirmek isteyen kişiler, repo nedir sorusunun cevabını öğrendikten sonra bu yatırımın özelliklerini merak eder. Repo, yatırımcılara belirlenen vade süresince sabit bir faiz kazanma imkânı sağlar. Bu faiz oranı mevcut piyasa koşullarına göre belirlenir. Kısa vadeli bir  borçlanma biçimi olan bu yatırımın vadeleri oran ya da tenör olarak adlandırılır. 

Bankalar nakit ihtiyaçlarını karşılamak için müşterilerine tahvil ve bono satar. Bu satış işleminin ardından piyasada yaşanan likidite sorunu çözülür. Söz konusu işlem farklı şekillerde gerçekleştirilebilir. İşlem türleri şu şekilde sıralanır:

Farklı yöntemlerle gerçekleştirilen yatırım işlemlerinin her birinin faiz getirileri ve sahip oldukları vade süreleri farklıdır. Faiz oranları ise yaşanan piyasa değişimlerine göre sürekli güncellenir. Risksiz bir finans aracı olan repo, farklı ekonomik hedeflere sahip olan kişilere hitap eder.

Repo Nasıl Hesaplanır?

Güvenli bir yatırım aracı olan reponun hesaplama işlemi vadeye ve türe göre yapılır. Repo vadesi pek çok ülkede gecelik olarak hesaplansa da farklı vade uzunluğuna sahip işlemler de gerçekleştirilir. Söz konusu yatırım kazancının hesaplanması sırasında ülkede belirlenen faiz oranı, borç vadesi ve anapara tutarı göz önünde bulundurulur. Repo işlemlerindeki faiz oranı ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kararıyla belirlenir. 

Repo faiz oranı, piyasa koşullarına ve paranın yatırıldığı vade süresine göre değişiklik gösterir. İşlem sonucunda belirlenen repo getirisi; borç vadesi, ana para ve 36.500’ün çarpımının belirlenen faiz tutarına bölünmesiyle bulunur. Elde edilen sonuç yatırımcının brüt faiz getirisidir. Kazanç tutarından vergiler çıkarılarak yatırım sonucunda elde edilen net kazanç bulunur. 

Repo Örnekleri Nelerdir?

Repo işlemlerinde kullanılan menkul kıymetler Sermaye Piyasası Kurulu tarafından teminat altına alınır. Söz konusu işlemlere konu olan repo örneklerinin arasında; devlet tahvili, varlığa dayalı menkul kıymetler, kira sertifikaları, hazine bonosu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ihraç edilen likidite senetleri ve Borsa İstanbul hisse senetleri yer alır. 

Regülasyon nedir sorusuna bu kelimenin anlamını açıklayarak cevap vermek gerekir. Bu kavram, düzenleme ve ayarlama anlamına gelir. Devletin ekonomiye direkt olarak müdahale ettiği iktisat politikası araçlarından biri olarak bilinir. 

Düzenlemeler; ülkelerin içinde bulundukları duruma, sektöre ve tarihsel süreçlere bağlı olarak farklı şekillerde yapılabilir. Regülasyon uygulamaları devletler tarafından düzenleyici bir unsur olarak kullanılır. Bu düzenlemeler finansal kurumların yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerle desteklenir. Kriz dönemlerinde benzer süreçlerin oluşmasına engel olan politikalar uygulanabilir. Bunun sonucunda daha istikrarlı bir ekonomik sistemin oluşması öngörülür. 

Regülasyonun Amacı Nedir?

Regülasyon, geniş bir alanda etkili olan kavramlardandır. Toplumda yaşayan bireylerin refahının artırılmasına yönelik çalışmaları kapsar. Piyasa başarısızlıklarını önlemek için pazara farklı şekillerde etki eder. Regülasyonun amacı, eksik rekabetin önlenmesi ve piyasanın işlerlik kazanmasıdır. Finansal sistemi düzenleyen kurallar, bir bütün olarak tüketicilerin de korunmasını sağlar. İşletmelerin büyümek ve gelişmek için belirlenen kurallar dâhilinde hareket etmesi gerekir. 

external link icon
genetik-muhendisligi-maaslari-maaslari

“AL” Sinyali: 90%’dan Fazla Yükselmesi Beklenen Hisse!

Devletin piyasadaki güveni koruması ve sermaye miktarının yükselmesini sağlaması çeşitli düzenlemeler sayesinde mümkün olur. Bunlar aracılığıyla mali sistem güçlenir ve ülke ekonomisi kalkınır. Regülasyon, istenmeyen faaliyetleri önlemeye de yarar. Aynı zamanda bu faaliyetleri istenen davranışlar hâline dönüştürmek için de kullanılır.

Regülasyon Nasıl Yapılır?

Devlet, piyasaya giriş ve çıkışı düzenleyici tekeller oluşturarak ayarlamalar yapar. Bu uygulamalar, düzenleme ve denetleme şeklinde geniş bir faaliyet alanını kapsar. Bir faaliyete ilişkin kuralların belirlenmesi ve bunların uygulanıp uygulanmadığının kontrol edilmesi regülasyon nasıl yapılır sorusunun basit cevabıdır. Buna ek olarak yasakların ihlal edilmesi konusundaki şikâyetlerin denetlenmesi ve ciddi zararların engellenmesi amacıyla çeşitli tedbirlerin alınması da düzenlemelerin kapsamındadır. Bu süreç dâhilinde gerekli kurum tarafından soruşturma yapılması, bilgi sağlanması ve para cezalarının belirlenmesi de önem arz eder. Regülasyonlar; ülkenin gelir dağılımına, toplumsal yapısına ve ekonomik durumuna göre uygulanır. Tüm bu koşullar değerlendirilerek uygulama yöntemleri belirlenir. 

Regülasyon Örnekleri Nelerdir?

Düzenlemeler, devlet tarafından ekonomik ve sosyal amaçlara uygun olacak şekilde yapılır. Bir yol haritası oluşturularak yapıldığından piyasalarla ilgilenen kişiler için önem arz eder. Aşağıda çeşitli regülasyon örneklerini bulabilirsiniz.

Yukarıdaki düzenlemeler pek çok farklı kurumu ilgilendirir. Yapılan regülasyonları göz önünde bulundurarak bir ülkenin ekonomi politikası hakkında fikir sahibi olmak da mümkündür. Bu sayede kişilerin güvenli bir şekilde yatırım yapması mümkün hâle gelir.